chalupa

mereba ben çağla. tren yollarından, dişlilerden, spiral şeklindeki cisimlerden, kuru buzdan, balık gözü fotoğraflardan, kaplumbağalardan, uzantıları olan tek hücreli hayvanlardan ve içinden ışık çıkan cihazlardan hoşlanıyorum. krater göllerinden, kör olmaktan ve anahtarlarımı kaybetmekten çok korkuyorum. en sevdiğim renk kırmızı. en sevdiğim sayı 91 filan. en sevdiğim çiçek gerbera (halk arasında kotex çiçeği) en sevdiğim element tabi ki civa. en sevdiğim gezegen hala pluton. ellerimle çok değişik şeyler yapabiliyorum. ama bunun 37 yıldır bana bi faydası olmadı. yetişkin hayatımda hiç dişi bir insanla öpüşmedim, bundan sonra da öpüşeceğimi sanmıyorum. iki üç kere ölümden döndüm, hiç hoşlanmadım. o yüzden ölmemeyi düşünüyorum. ama olur da ölürsem norveç ülkesinde ağustos ayının sonlarında ve de akşamüstü olsun isterim. çok konuşan ve sürekli neşeli olan insanlardan ve de telefonla konuşmaktan tiksiniyorum. sesim fazla yüksek çıkmıyor, uzağı göremiyorum. bu sebeple hep yakınımdaki şeylerin kiymetini bilmek zorunda kaldım. pişman değilim. 2005 yılından beri saçlarımı düzleştiriyorum ve bundan çok yoruldum. 15 senedir tırnak makası zinciri koleksiyonu yapıyorum. yamulmuyosam şu an 11m civarında. çocukluğum kibritle oynayarak ve mercekle kağıt yakarak geçti. günün birinde evi yakacağımdan hiç şüphem yok. yüzük ölçüm 6 ve 8 senedir hiç çıkarmadan aynı yüzüğü takıyorum. içtenlikle küfreden insanları samimi buluyorum. küfür edilemeyen mecralarda uzun süreli yaşayamıyorum. hijyene inanmıyorum. çoklu alkış sesi duyunca ağlıyorum. ama bildiğin gözlerden ağlamalı.